Doğum

Sezaryen ile Doğum

Sezaryen

Sezaryen kelimesi latince ‘Caesar’ (kesmek) anlamına gelen kelimeden türemiştir. Sezaryen 20 hafta ve üzerindeki fetüslerin karın duvarı ve rahim üzerine kesi yapılarak abdominal yoldan doğurtulmasıdır. Jinekoloji ve obstetri pratiğinde en fazla uygulanan ameliyattır.

Sezaryenin Tarihçesi

Amerika’da ilk başarılı sezaryen ameliyatı 1794 yılında bir türlü doğum yapamayan eşini ameliyat eden Dr. Jesse Bennett tarafından gerçekleştirildi ve bebekte annede hayatta kalmayı başardı. Ülkemizde ilk başarılı sezaryen ameliyatı Cemil Topuzlu tarafından Nişantaşı’nda bir konakta gerçekleştirildi.

1928 yılında Alexander Fleming tarafından penisilin bulundu ve penisilinin kullanılmaya başlanmasıyla sezaryen sonrası gelişen enfeksiyonlar oldukça azaldı ve buna bağlı olarakta ölüm oranları düşmeye başladı. Operasyon ve anestezi tekniğindeki gelişmelere bağlı olarak yıllar içerisinde sezaryen oranları ciddi anlamda artmıştır. Ancak orandaki artışların sebebi aslında çok yönlüdür.

Kadınlar eskiye oranla daha geç yaşta evlenmekte, daha geç yaşta gebe kalmakta ve daha az sayıda çocuk sahibi olmak istemektedir. İnfertil (kısır) çiftlerin tedavi ile gebe kalmaları neticesinde ‘riskli gebelik’ ve ‘kıymetli gebelik’ kavramları ortaya çıkmıştır.

Ultrason ve fetal monitörizasyon yöntemlerinin daha sık kullanılması ile birlikte fetal iyilik hali hakkında daha bilgi edinilmeye başlanmıştır. Vaginal doğum travmaları sonucu sekel kalan bebeklerin ailelerinin tekrar vaginal doğumu istememeleri de sebepler arasındadır.

Bazı kadınlar doğum sancısı konusunda anksiyete yaşamakta ve sezaryen ile doğumu tercih etmektedir. Ayrıca fetal poziyonlara bağlı da (makat yada yan duruş gibi) sezaryen ile doğum tercih edilmekte bu durumda sezaryen oranlarının artmasına katkıda bulunmaktadır.

Kimler Sezaryen ile Doğurtulmalıdır?

  1. Çoğul gebelikler (baş/baş geliş olan çift yumurta ikizleri hariç)
  2. Plasenta previa (bebeğin eşinin önde gelerek rahim ağzının üzerine yapışık olma durumu)
  3. Rahim ağzı kanseri
  4. Önceki doğumlarını sezaryen ile gerçekleştirmiş kadınlar
  5. Fetal duruş bozukluğu
  6. Fetal distress (bebeğin strese girmesi durumu, kalp atışlarında tekrarlayan anormal düşüşler olması)
  7. Preeklamsi ve eklamsi (gebelik zehirlenmesi)
  8. Distosi (uzamış doğum)

Sezaryen Öncesi Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Elektif koşullarda (randevu ile) sezaryen yapılacaksa; Operasyon öncesi hastanın 8 saat oral alımı kesilir Tetkikleri istenir Anestezi hekim değerlendirmesi yapılır Genel yada rejyonel anestezi (spinal yada epidural) hasta ve eşi bilgilendirilir. Hasta ve eşinden imzalı onam formları alınır. Acil sezaryende ise bu koşullar hızlı bir şekilde değerlendirilip duruma göre hareket edilir.

Sezaryen Sonrası İyileşme Süresi Ne Kadardır?

Sezaryen sonrası hastalar ortalama 48 saat hastanede takiplerinin akabinde herşey yolunda ise taburcu edilirler. Ameliyat sonrası hastamız eğer genel anestezi almışsa oral alım ortalama 4 -6 saat sonra açılır. Rejyonel anestezi uygulanmışsa operasyon sonrası oral alım hemen açılır.

Ameliyat sonrası mide barsak sisteminin çalışması ortalama 6 saat sonra başlar. İlk 24 saatte hastalarımızın birçoğunda gaz deşarjı gerçekleşir. Yara dudaklarının epitelize olması yani kaynaması ilk 24 saatte gerçekleşir. Genellikle sezaryen sonrası 7. günde hastalarımız kendisine ve bebeğine rahatça bakabilecek şekilde iyileşirler.

Peki Ne Zaman Banyo Yapılmalıdır?

Sezaryen sonrası hastalarımızın yara yerlerine su geçirmez bantlar yapıştırıldığı için ameliyattan sonra hastalarımız yürümeye ve yemek yemeye başladıktan kısa bir süre sonra isterlerse duş alabilirler.

Sezaryen Sonrası Ne Zaman Kontrole Gelinmeli?

Birçok hekim sezaryen sonrası ilk hafta hastasını tekrar kontrole çağırmaktadır. Özel bir durum söz konusu ise hekiminiz kontrol süreçleriniz hakkında sizi bilgilendirecektir.